Lefkoşa’nın tarihi değerleri ve pek çok uygarlığa ev sahipliği yapan sokakları her yıl binlerce turistin ilgisini çekiyor. Bölgenin tarihi yapı ve eser açısından çok zengin olması insanların ilgisini çekerken Lefkoşa Türk Belediyesi‘de bu konu ile ilgili çalışmalar yapmaya devam ediyor. Lefkoşa Surlariçi tarihi eserleri ve yapıları ile dikkat çeken bir alan olduğundan dolayı Lefkoşa Türk Belediyesi de bu bölgede yönlendirici bilgilendirme levhaları ile insanların daha rahat bir şekilde bölgeyi keşfetmesine olana sağlıyor. Uzun yıllardır var olan ancak yenilenme ihtiyacı duyan tabelalar ile ilgili başlatılan proje “Lefkoşa’da gezi için mavi çizgili gezi yolunu takip edin” ideali ile hayata geçecek. Proje kapsamında Lefkoşa Suriçi bölgesinde yer alan, kültürel ve mimari değeri olan binaların güzergahının belirlenmesi ve bu güzergâhta binalara yönlendirici tabela çalışmaları yapılması planlanıyor.

lefkosa-gezi

Lefkoşa Surlariçi Gezi Yolu

Lefkoşa’nın tarihine bakıldığında Asurlular ile başlayan bölge tarihi Osmanlılara kadar pek çok medeniyete ev sahipliği yaparak gelişmiştir. Bu nedenle farklı kültürlere ait yapıları bir araya getiren Lefkoşa özellikle kültür turizmi açısında Kıbrıs’ın önemli noktaları arasında yer almaktadır.

(Kıbrıs Rent a Car şirketinin Kıbrıs önemli noktalar konusuna mukabil Kıbrıs İl ve İlçeleri yazısını mutlaka okuyun.)

Surlariçi ya da Suriçi olarak adlandırılan bölgede Lefkoşa’nın en önemli tarihi eserleri yer almaktadır. Lefkoşa’da gezi için mavi çizgili gezi yolunu takip edin fikri ile yapılan levhaları takip ederek tüm eserleri görmek mümkündür.

Lefkoşa’da gezi için mavi çizgili gezi yolunu takip edin önerisinde bulunanlar bölgeye yapılan gezilerin Girne Kapısı ile başlaması gerektiğini söyler Suriçi’ne giriş yapmak için kullanılan bu kapı 1562 yılında Venedikliler tarafından yapılmıştır ve uzun yıllar boyunca Girne yönünden şehre gelenler Lefkoşa’ya girmek için bu kapıyı kullanmıştır. Girne Kapısı’nı geçtikten sonra KKTC için önemli bir isim olan Dr. Fazıl Küçük’ün heykelini görmek mümkündür. Bu heykeli de gördükten sonra İstanbul Caddesi üzerinden doğu istikametinde ilerleyerek Yeni Cami ziyaret edilir.

14. Yüzyılda yapılan Yeni Cami aslında Latin Katolik Kilisesi’nden camiye çevrilmiştir.  Kilise 1740 yılında yıkıldıktan sonra cami inşa edilmiş ve iki yapı birleşmiştir. Yeni Cami’den sonraki durak ise 15. Yüzyılda yapılan Lüzinyan Evi’dir. Bu yapıda Osmanlı, Venedik ve Lüzinyan eserleri sergilenmektedir. Evden sonra ilk durak Haydarpaşa Camisi’dir. Camiden sonra ziyaretçileri Taş Eserler Müzesi beklemektedir. Müze önemli bir tarihi değeri olan Selimiye Camii’nin avlusunda yer aldığından dolayı hem müzeyi hem de camiyi ziyaret etmek mümkündür.

Kıbrıs Lefkoşa Selimiye Camii
ziyaretinden sonra sırayla Bedesten ve Büyük Hamam ziyaretçileri ağırlamaktadır. Tüm bu tarihi değerleri bir arada bulunduran Suriçi’nde bulunan mavi çizgili gezi yolu sayesinde yapıların sırayla gezmek mümkün oluyor.

Bilgi sahibi olabilirsinizLefkoşa’da Arap Ahmet Paşa Camii